Tel: +90 552 617 92 02

Randevu

Blog

Romantik İlişki Doyumu

ÖZET

Çiftlerin terapiye başvurdukları konuların başında çoğu zaman partnerlerin ilişkiden sağladıkları doyum düzeyindeki yetersizlik gelebilmektedir. Partnerler ilişki içinde çeşitli sebeplerle ilişkiden doyum sağlamış hissetmediklerinde bu durum ilişkide çatışmaları, anlaşmazlıkları, ayrılıkları, tartışmaları ve boşanmaları beraberinde getirebilmektedir. İlişki doyumunun sağlanmasında rol alabilecek çeşitli etmenler vardır ve bunların çoğu bireyin psikolojik sağlığıyla doğrudan ilintilidir. Psikolojik iyi oluş sağlandığında, partnerler arası iletişim verimli hale getirildiğinde, gereken zamanlarda bu konuda gelişim ve iyileştirme için destek alındığında, romantik ilişki doyumu düzeyinde olumlu yönde bir artış gözlemlenmektedir.

GİRİŞ

İnsanın çevresiyle geliştirdiği yakın ilişkilerden biri de romantik ilişkidir. Romantik ilişkiler; evlilik, birlikte yaşama, uzun süreli birliktelikler, flört etme gibi kişiler arası ilişkileri içeren geniş bir yapıya sahiptir (Hendrick ve Hendrick, 2006).

İlişki doyumu kavramı, bireylerin hayatlarındaki başka alanlarının niteliğinde de önemli bir rol oynadığından (Carol, ve Doherty, 2003), alanyazında sıkça araştırma konusu olmuştur. Hawkins (1968) ilişki doyumunu, kişinin partneriyle deneyimlediği memnuniyet, mutluluk ve tatmin duygularının öznel bir değerlendirilmesi olarak tanımlamaktadır. Kişilerin ilişkilerine dair beklentilerini de bu öznel değerlendirmenin bir parçası olarak ele alırsak, ilişkiye dair beklentinin, ilişkiden sağlanan doyumu incelemede önemli bir role sahip olduğu söylenebilir. Kimi insanlar nitel anlamda daha zayıf, fakir ilişkilere sahip olmasına rağmen kendilerini ilişkileri bakımından daha doyum sağlamış olarak bulurken, bir diğer grup dışarıdan bakıldığında çok daha güzel bir ilişki tablosu çizmelerine rağmen, ilişkilerinden doyum sağlayamadıklarını ifade etmektedir. İlişki doyumuyla alakalı kişiden kişiye ya da ilişkiden ilişkiye oluşan bu farklılık aslında bireylerin ilişkiye dair beklentileriyle alakalıdır. Bu çıkarımdan hareketle her ilişki için elde edilecek ilişki doyumuna ait dinamikler çeşitlilik göstermekte ve ilişkide doyumunu sağlamak genel geçer cevaplar barındırmamaktadır. Kişiler ilişkilerini, ilişkiye dair beklentileriyle gerçekte sahip oldukları ilişkiyi karşılaştırarak bir yere koyma ve değerlendirme eğilimindedirler. Bu nedenle ilişki doyumu, partnerin ilişkideki davranışlarıyla kişinin ilişkiye dair beklentileri arasındaki etkileşimin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır (Sabatelli, 1988).

Kişilik özelliklerinin, ilişkiye dair yapılan öznel değerlendirmedeki payı göz ardı edilmemelidir. Bireyin kişilik özellikleri, çiftlerin ilişki doyumunda etkin rol oynayabilecek bir unsurdur. İlişkideki bireylerin kişilik özellikleri, kişilerin ilişkiye özgü bir davranış geliştirmesinde, belirli partner seçimlerinde ve özetle romantik ilişkilerine bakış açılarında önemli bir yere sahiptir (Malouff, Schutte, ve Thorsteinsson, 2014). Kişilik özellikleri dolaylı olarak ilişkinin niteliğini, sosyal etkileşim birimleri boyunca kişiler arası ve içsel süreçlere defaten maruz kalarak etkilemektedir (Vater ve Abe, 2015).

Rogers’ın hasta- birey merkezli yaklaşımına göre, kişinin ilişki doyumunu ve psikolojik olarak daha uyumlu bir yapıyı elde etmesinde üç önemli etken vardır: koşulsuz kabullenme, anlayış, açıklık. Bireylerde karşılıklı şekilde bu özelliklerin bulunması ilişki doyumunu sağlamada önemli bir rol üstlenmiştir (Rogers, 1959; Akt. Cramer, 2004). Kabullenme, anlayış ve açıklık gibi tutum- davranışların ilişki doyumundaki rolünün ele alınmasının yanı sıra, alanyazına bakıldığında davranış- tutum ve ilişki doyumu arasındaki ilişkiyi inceleyen başka bir araştırmaya da rastlanmaktadır. Flört aşamasındaki 57 katılımcıyla yapılan bir araştırmada, aşka dair bazı tutum ve davranışların ilişki doyumu ile ilişkili olduğu saptanmıştır. Örneğin, partnere karşı tutkulu ve fedakar bir tavır sergilemek ile ilişki doyumu arasında pozitif yönlü bir ilişki bulunurken, bağlılık, ilişkiye dair yatırım (zaman, emek vb.), özsaygı, kendini ifade gibi kavramlarla ilişki doyumu arasında da her iki cinsiyet için de pozitif yönlü bir ilişki bulunmuştur (Hendrick, Hendrick, ve Adler, 1988). Bu bağlamda düşündüğümüzde, kişinin romantik ilişki doyumunda psikolojik sağlığın yeri oldukça önemlidir. Bireysel olarak kişi anlayış, açıklık, kabullenme, özsaygı, vb. kavramlara sağlıklı bir şekilde sahip olduğunda ilişkilerden sağlanan doyumun artması da muhtemeldir.

KAYNAKLAR

Carroll, J. S., & Doherty, W. J. (2003). Evaluating the effectiveness of premarital prevention programs: A meta‐analytic review of outcome research. Family Relations, 52(2), 105-118.

Cramer, D. (2004). Emotional support, conflict, depression, and relationship satisfaction in a romantic partner. The Journal of Psychology, 138(6), 532-542. Doi: 10.3200/JRLP.138.6.532-542

Hawkins, J. L. (1968). Associations between companionship, hostility, and marital satisfaction. Journal of Marriage and the Family.

Hendrick, S. S., & Hendrick, C. (2006). Measuring respect in close relationships. Journal of Social and Personal Relationships, 23(6), 881-899. Doi: 10.1177/0265407506070471

Malouff, J. M., Schutte, N.S., Thorsteinsson, E. B., (2014). Trait emotional intelligence and romantic relationship satisfaction: A meta analysis. The American Journal of Family Therapy, 42, 53-66. doi:10.1016/j.paid.2006.09.003

Rogers, C. R. (1959). A theory of therapy, personality, and interpersonal relationships, as developed in the client-centered framework. In S. Koch (Ed.), Psychology: A study of a science , 3, 184–256. New York: McGraw-Hill.

Sabatelli, R. M. (1988). Exploring relationship satisfaction: A social exchange perspective on the interdependence between theory, research, and practice. Family Relations, 217-222.

Vater, A., & Schröder‐Abé, M. (2015). Explaining the link between personality and relationship satisfaction: Emotion regulation and interpersonal behaviour in conflict discussions. European Journal of Personality, 29(2), 201-215. Doi: 10.1002/per.1993